Dolce babaanne
Member
Bebekler ne zaman konuşur ?
Çocuklar konusunda öğreneceğimiz çok şey var. Liv Hospital Konuşma ve Yutma Bozuklukları Uzmanı Eyüp Sezer, çocukların 0-2 yaş aralığında iki üç dil öğrenebilme kapasitesinin olduğunu, bu periyodun dil öğrenme açısından kritik olduğunu söyledi.
Eyüp Sezer bebeklerin daha konuşmaya başlamadan önce bile iletişim içinde olduğunu belirtti. Bebekler uyanık oldukları zaman diliminde çevresindekileri gözlemliyor. Konuşamasalar bile edindiği bilgiyi depolar ve yaşadıklarıyla ilişkilendirir. Aslında bebeklerin iletişim dürtüleri çok güçlüdür, konuşmaya başlamadan önce çeşitli iletişim yollarını denerler.
Mesele bebeklerin çeşit çeşit ağlama şekilleri vardır. Bazı ağlamaları açım, bazıları canım sıkıldı, kimi ağlama şekilleri de canım acıyor şeklindedir. Anne babalar dikkatli iseler ağlamasından ne demek istediğini anlayabilir.
Bebekler konuşma becerisi kazanırken sözcük üretme ve sözcük anlama yetileri eş zamanlı olarak kazanılıyor.10 aylıktan sonra bebekler genizinden “dil”e benzer agu, bugi gibi bebeksi sesler çıkarırlar, daha sonra bu sesler biraz daha gelişir.
İlk anlamlı sözcükler on ikinci ila yirminci ay arasında söylenir. Bazı bebekler anlamlı sesler çıkarmak için çabalayıp durur, bazıları ise hazır olana kadar bekler. On sekiz ila otuzuncu aylarda bebeğin yeni sözcükleri öğrenme hızı aniden artar. Buna ‘adlandırma patlaması’ denir. İki üç yaş arasında çocuk konuşmasını basitleştirerek ‘bebeksi konuşma’ ile yetişkin konuşmasına benzer yapıları kullanmaya başlar. Çocuk 3 ya da 4 yaşına geldiğinde, konuşmasındaki ‘bebeksi konuşma’ özellikleri azalır, yetişkininkine benzer biçimde anlaşılır ve akıcı olarak konuşmaya başlar.
Bebeğin doğumu ile iki yaşı arasında duyabildiği ve maruz kaldığı iki ya da üç dili öğrenmesi mümkündür. Fakat edinimin doğası gereği çocuğun iki yaş sonrası konuşmasında maruz kaldığı bu dillerin özelliklerinin bir karışımı karşımıza çıkar ve her bil dile ilişkin ‘izole, ustaca kullanım’ zamanla kazanılır. Dolayısıyla teorikte çift dilli, hatta üç dilli çocuk yetiştirmek mümkündür denilebilir. Burada vurgulanması gereken, doğum ile iki yaş aralığının ‘dil edinimi açısından kritik periyod’ olduğu, dolayısıyla çocuğun tepkileri çok iyi gözlenmeli, olası ‘işitme kaybı’ olasılığı en başta ‘yeni doğan işitme taraması’ ile egale edilmeli, sonrasında periyodik değerlendirmelerle çocuktaki dil iletişim gelişimi ilgili uzmanlarca takip edilmelidir.
Çocuklar konusunda öğreneceğimiz çok şey var. Liv Hospital Konuşma ve Yutma Bozuklukları Uzmanı Eyüp Sezer, çocukların 0-2 yaş aralığında iki üç dil öğrenebilme kapasitesinin olduğunu, bu periyodun dil öğrenme açısından kritik olduğunu söyledi.
Eyüp Sezer bebeklerin daha konuşmaya başlamadan önce bile iletişim içinde olduğunu belirtti. Bebekler uyanık oldukları zaman diliminde çevresindekileri gözlemliyor. Konuşamasalar bile edindiği bilgiyi depolar ve yaşadıklarıyla ilişkilendirir. Aslında bebeklerin iletişim dürtüleri çok güçlüdür, konuşmaya başlamadan önce çeşitli iletişim yollarını denerler.
Mesele bebeklerin çeşit çeşit ağlama şekilleri vardır. Bazı ağlamaları açım, bazıları canım sıkıldı, kimi ağlama şekilleri de canım acıyor şeklindedir. Anne babalar dikkatli iseler ağlamasından ne demek istediğini anlayabilir.
Bebekler konuşma becerisi kazanırken sözcük üretme ve sözcük anlama yetileri eş zamanlı olarak kazanılıyor.10 aylıktan sonra bebekler genizinden “dil”e benzer agu, bugi gibi bebeksi sesler çıkarırlar, daha sonra bu sesler biraz daha gelişir.
İlk anlamlı sözcükler on ikinci ila yirminci ay arasında söylenir. Bazı bebekler anlamlı sesler çıkarmak için çabalayıp durur, bazıları ise hazır olana kadar bekler. On sekiz ila otuzuncu aylarda bebeğin yeni sözcükleri öğrenme hızı aniden artar. Buna ‘adlandırma patlaması’ denir. İki üç yaş arasında çocuk konuşmasını basitleştirerek ‘bebeksi konuşma’ ile yetişkin konuşmasına benzer yapıları kullanmaya başlar. Çocuk 3 ya da 4 yaşına geldiğinde, konuşmasındaki ‘bebeksi konuşma’ özellikleri azalır, yetişkininkine benzer biçimde anlaşılır ve akıcı olarak konuşmaya başlar.
Bebeğin doğumu ile iki yaşı arasında duyabildiği ve maruz kaldığı iki ya da üç dili öğrenmesi mümkündür. Fakat edinimin doğası gereği çocuğun iki yaş sonrası konuşmasında maruz kaldığı bu dillerin özelliklerinin bir karışımı karşımıza çıkar ve her bil dile ilişkin ‘izole, ustaca kullanım’ zamanla kazanılır. Dolayısıyla teorikte çift dilli, hatta üç dilli çocuk yetiştirmek mümkündür denilebilir. Burada vurgulanması gereken, doğum ile iki yaş aralığının ‘dil edinimi açısından kritik periyod’ olduğu, dolayısıyla çocuğun tepkileri çok iyi gözlenmeli, olası ‘işitme kaybı’ olasılığı en başta ‘yeni doğan işitme taraması’ ile egale edilmeli, sonrasında periyodik değerlendirmelerle çocuktaki dil iletişim gelişimi ilgili uzmanlarca takip edilmelidir.