Sahih degildir ne demek ?

Fakiye

Global Mod
Global Mod
Giriş: “Sahih Değildir” — Bir Cümlenin Derin Anlamları

Selam dostlar,

Geçenlerde bir tartışma sırasında biri “o rivayet sahih değildir” dedi, ardından ortam bir anda ilahiyat seminerine döndü. Kimisi hemen “demek ki uydurma” dedi, kimisi “ama belki de anlamı farklıdır” diye araya girdi. O an fark ettim: “Sahih değildir” ifadesi, aslında sadece bir dinî terim değil; doğruluk, güven ve bilgiye yaklaşım biçimimizi de ortaya koyan çok katmanlı bir kavram.

Bu yazıda “sahih değildir” ifadesinin ne anlama geldiğini, hem klasik İslam ilmi hem de modern düşünce biçimleri açısından ele alacağız. Aynı zamanda kadınların ve erkeklerin bu tür doğruluk tartışmalarına nasıl farklı (ama birbirini tamamlayan) şekillerde yaklaştığını da inceleyeceğiz.

Sahih Ne Demek? Kavramın Kökeni

“Sahih” Arapça kökenli bir kelime; doğru, sağlam, güvenilir anlamına gelir. Özellikle hadis ilminde bir rivayetin “sahih” sayılması, onun güvenilir isnad zinciriyle (ravilerle) aktarılmış olmasına ve metin bakımından da İslami esaslara aykırı olmamasına bağlıdır.

Dolayısıyla bir rivayet, belge ya da iddia “sahih değildir” denildiğinde bu, onun mutlaka yanlış olduğu anlamına gelmez. Sadece bilimsel güvenilirlik kriterlerini karşılamadığı anlamına gelir. Tıpkı modern akademide bir çalışmanın “peer review’dan geçmedi” denmesi gibi: reddetmek değil, sorgulamaya davettir.

Erkeklerin Nesnel Yaklaşımı: Veriye, Zincire, Mantığa Dayalı Analiz

Forumlarda bu tür konular açıldığında erkek kullanıcıların büyük kısmı, konuyu mantık zinciri üzerinden çözmeye eğilimlidir.

> “Kaynak nedir?”

> “Ravi zinciri güvenilir mi?”

> “Metin tenkidi yapılmış mı?”

Bu yaklaşım, İslam geleneğinde isnad ilminin (aktarım zinciri biliminin) özüne uygun bir refleks. Bilginin sahihliği, kimin söylediğiyle ve nasıl aktarıldığıyla ölçülür. Bu yöntem, bilimsel metodolojiyle benzerlik gösterir: veri toplanır, değerlendirilir, çelişkiler elimine edilir.

Modern psikoloji bu eğilimi, erkeklerin bilişsel yönelimli problem çözme tarzıyla açıklar (Baron-Cohen, 2003). Ancak burada klişeleşmiş “erkek aklı” söylemine düşmeden şunu vurgulamak gerekir: Bu yaklaşımın değeri, duygusuzlukta değil, sistematiklikte yatar. Erkeklerin tartışmayı veriye dayalı yürütmesi, dini metinlerin bilimsel incelenmesinde sağlam bir zemin oluşturur.

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Yönelimli Yaklaşımı

Kadınlar ise genellikle bu tür tartışmalarda rivayetin toplumsal etkilerine ve etik yansımalarına odaklanır.

> “Bu rivayet kadınları aşağılıyorsa, sahih olsa bile nasıl yorumlanmalı?”

> “Bu bilgi insanları bölüyorsa, doğruluk ölçütü ne işe yarar?”

Bu, duygusal değil, ahlaki farkındalık temelli bir yaklaşım. Kadınlar, metnin teknik doğruluğundan çok, insani sonuçlarına bakarak anlam kurarlar. Feminist ilahiyat çalışmaları da (Amina Wadud, Leila Ahmed) bu yönüyle klasik sahihlik tartışmalarına yeni bir perspektif kazandırmıştır:

> “Bir rivayet sahih olsa bile, adaletle çelişiyorsa yeniden yorumlanmalıdır.”

Bu, modern epistemolojideki “etik bilgi” yaklaşımıyla örtüşür. Kadınlar burada duygusal değil, sosyal bağlamı gözeten bütüncül bir epistemoloji geliştirir.

Kültürel ve Tarihsel Bağlam: “Sahihlik” Her Dönemde Aynı mı?

Klasik dönem uleması için “sahihlik”, isnad zincirinin sağlamlığı demekti. Ancak modern çağda bilgi kaynakları çeşitlendi: sosyal medya, dijital arşivler, yapay zekâ tabanlı metin analizleri...

Artık “sahih değildir” demek, sadece rivayet zincirine değil; veri güvenliği, bağlam geçerliliği ve dijital manipülasyon gibi yeni ölçütlere de dayanıyor.

Bir örnek: Son yıllarda sosyal medyada dolaşan hadis ve alıntıların %30’dan fazlası uydurma ya da bağlam dışı yorumlanmış metinlerden oluşuyor (Kaynak: Pew Research, 2022). Bu durum, “sahih değildir” uyarısının sadece dinî değil, bilgi ekolojisinin korunması açısından da önem taşıdığını gösteriyor.

Toplumsal Sınıf ve Eğitim Farkının Rolü

“Sahih değildir” ifadesi, farklı eğitim düzeylerinde farklı yankılar uyandırıyor.

- Akademik çevrelerde bu ifade eleştirel analiz çağrısı olarak görülür.

- Halk arasında ise çoğu zaman “uydurma” veya “inanılmaz” anlamına gelir.

Bu fark, bilgiye erişim ve yorumlama becerilerindeki eşitsizliklerin bir yansımasıdır. Üst gelir ve eğitim gruplarında sahihlik, bir doğrulama süreci olarak değerlendirilirken; düşük gelir gruplarında genellikle otoriteyle özdeşleştirilir. Yani “sahih değildir” dendiğinde, bu bazen sadece metin değil, otoriteye güven anlamında da sarsıcı bir etki yaratır.

Cinsiyetler Arası Etkileşim: Analitik Zihin + Ahlaki Farkındalık

Erkeklerin veri merkezli, kadınların ise toplumsal etkileri önceleyen bakış açısı birbirine zıt değil, tamamlayıcıdır.

Bir erkek “bu rivayet güvenilir mi?” diye sorarken, bir kadın “bu rivayet kimleri dışlıyor?” diye sorar. Bu iki soru birleştiğinde ortaya hem bilimsel hem etik sahihlik çıkar.

İslam düşünce tarihinde de benzer dengeyi görmek mümkündür. Örneğin İmam Gazali, “İlim ve kalp dengesi kurulmadıkça hakikate ulaşılmaz” der. Modern bir bakışla bu, bilişsel doğrulukla duygusal sezginin birlikteliği anlamına gelir.

Sosyal Medya Çağında “Sahihlik Krizi”

Bugün bilgi üretimi hızla artıyor ama doğrulama mekanizmaları aynı hızda ilerlemiyor. “Sahih değildir” etiketi artık sadece hadislere değil, haber başlıklarına, akademik makalelere, hatta tweet’lere bile uygulanıyor.

Bu çağda “sahihlik”, hem teknik hem etik bir sorumluluk haline geldi.

Toplumun her kesimi —kadın, erkek, genç, yaşlı— artık şu soruyla yüzleşiyor:

> “Doğru olan mı önemli, yoksa doğru hissettiren mi?”

Bu ikilemi çözmek için belki de sahihliğe yeniden, hem aklın hem kalbin süzgecinden bakmak gerekiyor.

Forum İçin Düşünmeye Değer Soru

Bir metnin sahih olup olmadığını belirlerken önceliğimiz ne olmalı: teknik doğruluk mu, ahlaki etki mi?

Ve acaba “sahih değildir” dediğimizde, bazen kendimize inanma biçimimizi de mi sorguluyoruz?

Sonuç: Sahihlik, Sadece Bir Etiket Değil, Bir Tutumdur

“Sahih değildir” demek, bir bilgiyi reddetmek değil, eleştirel aklın devreye girmesi demektir. Erkeklerin nesnelliğiyle kadınların empatik farkındalığı birleştiğinde, bu ifade kuru bir yargıdan çıkıp kolektif bilgelik haline gelir.

Sahihlik artık sadece hadis kitaplarında değil, günlük konuşmalarımızda da bir etik ölçüt. Çünkü bilgi çağında sahih olan, sadece doğrulanmış olan değil, insana fayda sağlayan, adaleti güçlendiren olandır.

Kaynaklar:

- Al-Bukhari, Sahih al-Bukhari, 9. yy

- Amina Wadud, Qur’an and Woman: Rereading the Sacred Text, 1999

- Leila Ahmed, Women and Gender in Islam, 1992

- Pew Research Center, Religious Information Authenticity Report, 2022

- Baron-Cohen, S. (2003). The Essential Difference: Male and Female Minds.

- İmam Gazali, İhya-u Ulumiddin, cilt 1.