Tezde giriş nasıl yazılır ?

Sabrinnisa

Global Mod
Global Mod
Tezde Giriş Yazımının Farklı Yaklaşımları: Erkek ve Kadın Perspektifinden Bir Karşılaştırma

Selam forumdaşlar! Bugün sizlerle tezin giriş kısmının yazımı üzerine düşündüklerimi paylaşmak istiyorum. Tezde giriş yazımının nasıl olması gerektiği her zaman tartışılan, çeşitli okullardan farklı farklı yaklaşımların olduğu bir konu. Hepimizin tez yazma süreci farklı, ama giriş kısmı bence her zaman kritik bir yer. Peki, bu kritik bölümü yazarken erkeklerin ve kadınların bakış açıları arasındaki farklar ne olabilir? Biraz derinlemesine bakalım. Sizin düşünceleriniz neler? Cevaplarınızı duymayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı

Tezlerin giriş bölümü, genellikle yazının genel çerçevesini sunan ve konuya dair ilk izlenimi veren bir kısmıdır. Erkeklerin bu bölüme yaklaşımı çoğunlukla daha analitik ve veri odaklıdır. Giriş kısmının yazımında temel amaç, konuya dair önceden yapılmış çalışmalardan, teorilerden ve verilerden bahsedip, araştırmanın neden önemli olduğunu göstermek olur. Bu yaklaşımda daha çok nesnellik ön planda tutulur. Yani, hangi araştırmalara dayanarak bu konuyu seçtiğiniz ve konuyla ilgili önceki literatürdeki boşluklar nasıl doldurulabilir gibi sorulara odaklanılır.

Erkeklerin yaklaşımında, giriş kısmının olabildiğince akademik ve teknik bir dille yazılması gerektiği düşüncesi hâkimdir. Burada duygusal bir ton, özellikle de tezle ilgili kişisel bir bağ kurma gerekliliği fazla ön planda değildir. Bu yaklaşımın mantığı ise, araştırmanın amacını net bir şekilde ortaya koymak ve okuyucuya araştırmanın değerini somut bir biçimde aktarmaktır.

Örneğin, bir erkek yazarı, tezinin girişinde bu konuda yapılmış daha önceki çalışmalardan bahsederken kesin sayısal veriler ve analizler kullanabilir. Bu yaklaşım, daha çok teorik çerçevelerle ve istatistiksel sonuçlarla desteklenen bir yazım biçimini yansıtır.

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı Yaklaşımı

Kadınların tez girişlerine yaklaşımı ise genellikle daha toplumsal, insani ve duygusal bir perspektife dayanır. Giriş kısmında, bir araştırmacı olarak sadece verilerden değil, aynı zamanda toplumdaki etkilerden de bahsedilir. Kadınların, özellikle toplumsal sorunlarla ve insani perspektiflerle daha çok ilgilendiği gözlemlenebilir. Bu nedenle, kadının tez girişinde konunun toplumsal boyutuna, insanların hayatındaki etkilerine ve nasıl bir değişim yaratabileceğine dair vurgular yapılabilir.

Özellikle kadın araştırmacılar, konularının toplumsal cinsiyet, eşitlik veya diğer sosyal konularla nasıl ilişkilendiğini de belirterek giriş kısmında okuyucuya bu noktaları aktarabilirler. Burada, duygusal bir bağ kurma ve konunun insan hayatındaki yeriyle ilgili yorumlar yapma ön plana çıkar. Kadın bakış açısı, araştırmanın amacını anlatmanın yanı sıra toplumsal bilinç oluşturmayı da hedefler.

Örneğin, bir kadın araştırmacı, aynı konuda yazarken, toplumsal eşitsizlikleri veya bireylerin hayatına nasıl dokunabileceğini de dile getirebilir. Giriş kısmında, verilere ek olarak, bu sorunun toplumsal düzeydeki yansımalarına da yer verilmesi çok olasıdır. Bununla birlikte, toplumsal değişime yönelik öneriler ve toplumsal etkiler, yazımda önemli bir yer tutar.

Girişte Nesnellik ve Duygusallık Arasındaki Denge

Tezde giriş yazımında, her iki yaklaşımda da dikkate alınması gereken bazı ortak noktalar vardır. Erkeklerin ve kadınların bakış açıları arasında bariz bir fark olsa da, her iki yaklaşım da araştırmanın kalitesini ve derinliğini artırmak amacıyla çeşitli teknikler kullanmaktadır. Erkekler daha çok veriye dayalı bir yaklaşım sergilese de, kadınlar konunun insani ve toplumsal yansımalarına dikkat çeker.

Bu iki yaklaşım aslında birbirini tamamlayıcı özellikler taşır. Veri odaklı yaklaşım, bilimsel ve akademik bir bağlamda oldukça önemliyken, toplumsal etkiler ve duygusal bağlantılar kurma, araştırmanın insan odaklı boyutunun daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bu noktada, kişisel olarak ben, her iki bakış açısının da tez girişinin güçlü olabilmesi için dengeli bir şekilde kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Mesela, giriş kısmında yalnızca teknik bir dil kullanmak yerine, araştırmanın toplumsal bir bağlamda nasıl anlam kazandığını da eklemek, konunun daha geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesini sağlayabilir. Giriş kısmını daha insancıl ve empatik bir bakış açısıyla yazmak, sadece verilerle sınırlı kalmamayı ve konunun yaşamla ne kadar iç içe olduğunu vurgulamayı sağlar.

Forumdaşlara Sorular: Kendi Yaklaşımlarınızı Paylaşın!

Sizce giriş kısmı yazarken bir konuyu duygusal veya toplumsal etkilerle mi daha iyi anlatabiliriz, yoksa somut verilerle mi? Hangi yaklaşım daha etkili olur? Kadınlar ve erkekler arasındaki farklı bakış açıları sizce nasıl tez yazımında etkili olabilir? Bu konuda kendi tecrübelerinizi paylaşmak ister misiniz? Tez yazımında giriş kısmını yazarken sizin en çok odaklandığınız şey nedir?

Bu sorularla sohbeti başlatmak istiyorum. Fikirlerinizi duymak çok keyifli olacak!