Dolce babaanne
Member
Duvardaki bir niş olan Taak, Delhi mimarisinin kaybolan bir unsurudur. Belki de banliyö apartmanlarının duvarları artık Taak'ı almaya yetecek kadar kalın olmadığından.
Metro, SDA Market'i IIT Delhi'ye bağlar. (HT fotoğrafı)
Ama burada bir duvarın derinliklerine yerleştirilmiş bir taak var. Aslında tamamen çinilerden oluşan geleneksel nişin iki boyutlu bir temsili. Bu arada, bulunduğu yaya geçidinin neredeyse tamamı fayanslarla süslenmiştir.
HT, her zaman, her yerde kriket yakalamanın tek adresi olan Crick-it'i tanıtıyor. Şimdi keşfedin!
Bu, Güney Delhi'de, yoğun Dış Çevre Yolu'nun altından geçen ve SDA Market'i IIT Delhi'ye bağlayan küçük bir yeraltı tünelidir. Bu öğleden sonra boş, çinili halının estetik değeri konusunda insanı belirsizlikle dolduruyor. Güzel mi değil mi? İkilem, Delhi'nin şimdiki ve geçmiş mimarisindeki çinilerin karmaşık yerine hızla karışıyor. Umumi tuvaletlerimizin birçoğu geleneksel seramik karolardan yapılmıştır. Benzer fayanslar, Zakir Husain Marg'da bir mistiğin yol kenarındaki mezarını süslüyor; türbe birkaç asırlık olabilir ve modern fayanslar, onun tarihi karakterini büyük ölçüde bozuyor.
Bununla birlikte, bir avuç şehir anıtı çinileri orijinal zarafetlerinin önemli bir unsuru olarak övünmektedir. Ve bu fayanslar genellikle sırlıdır. Uzak geçmişte, sırlama işlemi sırasında, kum ve kuvars veya pişmiş topraktan yapılmış fayanslara bitki külü akışından veya mineral soda akışından yapılan bir pigmentli içerik tabakası uygulandı. Küçük, kil ateşlemeli fırınlarda küçük partiler halinde pişirmek onlara bugün hala yaydıkları renkleri verdi. Örneğin Mathura Yolu üzerindeki 16. yüzyıl Sabz Burj'un çinilerinde durum böyledir. Ağa Han Kültür Vakfı'nın anıt için yaptığı koruma projesi sırasında, sırlarını kaybedenler de dahil olmak üzere orijinal çinilere dokunulmadı, ancak eksik kısımlar yeni çinilerle kapatıldı. Bu çini yapımı yöntemi Hindistan'da kaybolduğundan, bunlar Özbek ustalardan oluşan bir ekip tarafından özel olarak eğitilmiş zanaatkarlar tarafından el işçiliğiyle yapılmıştır. Aslında İran'ın sarayları ve mezarları, karmaşık desenlere sahip mozaiklerle süslenmiş, dünyanın en gelişmiş çini sanatlarından bazılarını içeriyor.
Bu metrodaki çini işçiliği, Tahran'daki Golestan Sarayı'nın büyüklüğüne sahip değil ancak çinilerin yapabileceği güzelliğin bir kanıtı.
Çini çalışmasının arkasındaki sanatçı(lar) hakkında bilgi veren bir anıt plaketin metroda eksik olduğu görülüyor. Bununla birlikte, metronun duvarlarındaki çeşitli tasvirler incelendiğinde, buradaki çinilerin muhtemelen hiçbir zaman çinileri olmayan bir Delhi anıtı olan Jantar Mantar'ın izlenimlerini yeniden yaratmaya çalıştığı hemen anlaşılıyor.
Metro, SDA Market'i IIT Delhi'ye bağlar. (HT fotoğrafı)
Ama burada bir duvarın derinliklerine yerleştirilmiş bir taak var. Aslında tamamen çinilerden oluşan geleneksel nişin iki boyutlu bir temsili. Bu arada, bulunduğu yaya geçidinin neredeyse tamamı fayanslarla süslenmiştir.
HT, her zaman, her yerde kriket yakalamanın tek adresi olan Crick-it'i tanıtıyor. Şimdi keşfedin!
Bu, Güney Delhi'de, yoğun Dış Çevre Yolu'nun altından geçen ve SDA Market'i IIT Delhi'ye bağlayan küçük bir yeraltı tünelidir. Bu öğleden sonra boş, çinili halının estetik değeri konusunda insanı belirsizlikle dolduruyor. Güzel mi değil mi? İkilem, Delhi'nin şimdiki ve geçmiş mimarisindeki çinilerin karmaşık yerine hızla karışıyor. Umumi tuvaletlerimizin birçoğu geleneksel seramik karolardan yapılmıştır. Benzer fayanslar, Zakir Husain Marg'da bir mistiğin yol kenarındaki mezarını süslüyor; türbe birkaç asırlık olabilir ve modern fayanslar, onun tarihi karakterini büyük ölçüde bozuyor.
Bununla birlikte, bir avuç şehir anıtı çinileri orijinal zarafetlerinin önemli bir unsuru olarak övünmektedir. Ve bu fayanslar genellikle sırlıdır. Uzak geçmişte, sırlama işlemi sırasında, kum ve kuvars veya pişmiş topraktan yapılmış fayanslara bitki külü akışından veya mineral soda akışından yapılan bir pigmentli içerik tabakası uygulandı. Küçük, kil ateşlemeli fırınlarda küçük partiler halinde pişirmek onlara bugün hala yaydıkları renkleri verdi. Örneğin Mathura Yolu üzerindeki 16. yüzyıl Sabz Burj'un çinilerinde durum böyledir. Ağa Han Kültür Vakfı'nın anıt için yaptığı koruma projesi sırasında, sırlarını kaybedenler de dahil olmak üzere orijinal çinilere dokunulmadı, ancak eksik kısımlar yeni çinilerle kapatıldı. Bu çini yapımı yöntemi Hindistan'da kaybolduğundan, bunlar Özbek ustalardan oluşan bir ekip tarafından özel olarak eğitilmiş zanaatkarlar tarafından el işçiliğiyle yapılmıştır. Aslında İran'ın sarayları ve mezarları, karmaşık desenlere sahip mozaiklerle süslenmiş, dünyanın en gelişmiş çini sanatlarından bazılarını içeriyor.
Bu metrodaki çini işçiliği, Tahran'daki Golestan Sarayı'nın büyüklüğüne sahip değil ancak çinilerin yapabileceği güzelliğin bir kanıtı.
Çini çalışmasının arkasındaki sanatçı(lar) hakkında bilgi veren bir anıt plaketin metroda eksik olduğu görülüyor. Bununla birlikte, metronun duvarlarındaki çeşitli tasvirler incelendiğinde, buradaki çinilerin muhtemelen hiçbir zaman çinileri olmayan bir Delhi anıtı olan Jantar Mantar'ın izlenimlerini yeniden yaratmaya çalıştığı hemen anlaşılıyor.