Doktora yapan kişi ne olur ?

Bengu

New member
Doktora Yapan Kişi Ne Olur? Bir "Neden" Sorusu Daha!

Herkese merhaba forumdaşlar! Bugün, her an gözlerimizin içine bakarak, "Ya sen ne yapıyorsun?" diye sorduğumuz, ama cevabı asla anlamadığımız bir konuya değineceğiz: Doktora yapan kişi ne olur?

Evet, evet, bu sorunun cevabını aramaktan yorulmadık, fakat görünüşe göre doktorlarımız hala yanıtları gizli tutuyorlar! Hadi gelin, konuya eğlenceli ve biraz da mizahi bir açıdan yaklaşalım.

Erkekler: Çözüm Odaklı ve Stratejik Aydınlanma Arayışı

Erkekler, doktora yaparken genellikle sorunun çözümüne odaklanır, değil mi? "Neyse ki, denklemi çözdüm, 150 sayfalık tezimi bitirdim ve bu konuda daha fazla düşünmeye gerek yok" derler. Hem stratejik hem de pragmatiktirler. Tezdeki her konu bir "problem" olarak görülür ve bir "formül" ile çözülmesi gerekir. "Bundan sonra teorik kısmı bitirip, sorunun %90'ını çözebiliriz!" gibi cümleler de sıkça duyulabilir.

Erkek doktoralar, genellikle büyük bir stratejiye sahiptirler. Evet, belki aşk hayatları biraz sekteye uğramış olabilir, ama ne demek olduğunu çözen insan, kadınların duygusal anlam yüklediği tüm küçük detaylardan daha büyük bir vizyona sahip değil mi?

Bazen tezlerinde bu kadar derin düşüncelerle kaybolurlar ki, kahve içmeye bile ara vermezler. Zaten "kafasında" bir çözüm yolu belirlemiştir, ancak o yolun sonu ne zaman gelecek? Bunu kimse bilemez.

Ama gelin bir de "yol boyunca" yaşadıkları hâlleri göz önünde bulunduralım. "Bugün tezimi 5 sayfadan 10 sayfaya çıkardım, yarın da sonuçları yazacağım" diyerek bitirdikleri günden sonra bir bakarsınız, sabahları sadece bir kutu pizzayla hayatta kalmaya çalışan bir doktora adayıyla karşılaşırsınız.

Kadınlar: Empatik Yaklaşımlar ve “İlişkiyi” Korumaya Çalışan Aydınlık Zihinler

Kadınlar doktora yaparken, işin içine daha çok duygusal zekâ katılır. "Bu cümleyi şöyle kurarsam, hocam nasıl hisseder?", "İnsanlar bu argümana nasıl tepki verir?" gibi sorular sürekli akıllarında döner. Sonuçta, sadece sorunun çözülmesi değil, aynı zamanda çözüm sürecindeki "ilişkilerin" korunması çok önemlidir.

Kadın doktora öğrencileri, genellikle başkalarına odaklanarak ilerlerler. Tezlerine katkı yapacak başka kişilere ne tür destek sağlayabileceklerini düşünürken, başkalarının beğenisini kazanma konusunda oldukça stratejik hareket ederler. O tezdeki her argüman, sadece mantıklı bir çıkarım değil, aynı zamanda akademik bir duygusal bağ kurma çabasıdır.

"Tezimi bitirdim ama kafamda daha birkaç detay var, bu kadar yol kat ettim, belki bir de bu çalışmayı başkasına okuttururum" gibi ifadeler, kadın doktora adaylarının mesafeli ve duygusal derinlikli yaklaşımını yansıtır. Hem de yalnızca kendi zihinlerini değil, başkalarının zihinlerini de okuma çabasıyla!

Bir kadının doktora sürecinde karşılaştığı en zor şeylerden biri de "Duygusal Çöküş!" Bazen, "Tezde ne kadar mükemmel bir analiz yaptım" diye düşünseler de, "Birinin kafasında acaba nasıl bir iz bırakırım?" sorusuna kafayı takarak, bir bakmışsınız bütün gününü "kendi fikrim, hocam nasıl düşünüyor?" sorusuyla geçirmiştir.

Ama şöyle bir durum var ki, kadın doktora öğrencileri, stresli bir sürece karşı bile duygusal zekalarını kaybetmezler. Arkadaşlarının ya da partnerlerinin "Bugün nasıl geçti?" sorusuna "Çok çalıştım, ama sonuçta... başardım!" diyerek karşılık verirler. Tabii, bu bazen sadece "gözlerindeki yorgunlukla" yeterince anlatılabilir.

Doktora Yapmanın Sonuçları: Farklı Renkler ve Çeşitli Şekiller

Sonuçta, her iki tarafın da kendine has bir yaklaşımı var, ancak bu yaklaşımın nihayetinde getirileri çok benzer. Bir doktoranın sonunda, karşınıza çıkan kişi, daha önce tanıdığınız kişiden tamamen farklı bir insana dönüşmüş olabilir.

Erkekler, teoriyle harmanlanmış gerçeklerle dolu bir bakış açısına sahipken, kadınlar ise aynı konuda daha çok ilişkisel bir perspektife sahiptir. Ama kimse, sonunda ikisinin de "bitmeyecek kadar derin" ve "tartışmaya değer" bir konu ortaya koyacağını inkar edemez. Çünkü bir doktoranın gerçek değeri, sadece ne kadar çok bilgi öğrendiğiniz değil, o bilgiyi nasıl duyumsadığınızla ilgilidir.

Ve evet, belki de bu noktada hepimizin sorması gereken tek soru şudur: "Bir doktoraya ne kadar daha dayanabilirim?" :)

Sizce Doktora Yapmanın En Eğlenceli Yönü Nedir?

Hadi, şimdi size soruyorum forumdaşlar! Sizce doktora yapmanın en eğlenceli yönü nedir? Kadınların empatik bakış açısı mı, yoksa erkeklerin stratejik yaklaşımı mı? Yoksa sadece tüm bu süreçlerden sonra elde edilen "kafamda daha fazla bilgi, daha fazla stres" hali mi? Cevaplarınızı bekliyorum!